T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Dernekler Dairesi Başkanlığı
Sayı : B050DDB0000007/2535 13/08/2007
Konu : Yardım toplama
GENELGE
2007/80
2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nda ve Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelikte, yardım toplama işlemlerine ilişkin bazı hususların detaylı düzenlenmemesi nedeniyle,uygulamada bazı aksaklıkların çıktığı gözlenmiş olup, uygulamada birliğin sağlanması ve idari işlemlerin etkili bir şekilde yürütülmesi amacıyla aşağıdaki hususların açıklanmasına ihtiyaç duyulmuştur.
1-Bilindiği üzere, Yardım Toplama Kanunu’nun 5 inci maddesinde; makbuzla, belirli yerlere kutu koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenleyerek veya bilgileri otomatik yada elektronik olarak işleme tabi tutulmuş sistemler kullanmak suretiyle yardım toplanabileceği belirtilmiştir.
Bu kapsamda, bankalarda hesap açtırmak suretiyle gerçekleştirilecek yardım toplama faaliyetlerinde;
a)Kullanılan hesaplar, cari işlemler için kullanılan banka hesaplarından ayrı, yardım toplama hesabı olarak açtırılacak,
b)Söz konusu hesapların açılmasında mülki idare amirliğince verilen izin belgesi bankaya ibraz edilecek,
c)Hesaplar izin süresince aktif olacak ve faaliyet sonunda kapatılacak,
d)Aynı Kanun’un 25 inci maddesi kapsamında devredilecek miktarın olması halinde Bakanlığımızın 25.05.2006 tarih 2006/48 sayılı Genelgesi kapsamında hareket edilecektir.
2-Ayrıca, Yardım Toplama Kanunu’nun 24 üncü maddesinin 2 nci fıkrası “Giderlerin gösterilen oranları geçmesi halinde aradaki fark, haklı nedenler olmadıkça, sorumlu kurul üyelerine ödettirilir.” hükmünü amirdir.
Söz konusu maddede belirtilen “haklı nedenler” hususu izin veren makam olarak mülki idare amirliğince takdir edilecek, bu konuda yapılacak tespitte giderin faaliyetin gerçekleşmesi için zorunlu gider olması ve rayiç bedeller göz önünde bulundurulacaktır.
Bilgi ve gereği ile uygulamanın bu genelge doğrultusunda yerine getirilmesini rica ederim.
Mustafa TEKMEN
Bakan a
Müsteşar Yardımcısı V
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Dernekler Dairesi Başkanlığı
Sayı : B.050.DDB0000074-010.06.01-911 18/06/2007
Konu : Teftiş Raporları
GENELGE
2007/62
( D O S Y A )
İlgi : 03/08/2005 tarih ve B050TEF0000074/3333 sayılı genelge.
Mülkiye Müfettişlerince dernekler birimlerinde yapılan teftişler sonucunda düzenlenen teftiş layiha ve raporlarında yer alan eleştiri ve tavsiye konusu yapılan yanlışlıkları düzeltmek, eksikleri tamamlamak konusundaki takip görevinin, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Tüzüğünün 53 üncü maddesi gereğince, Dernekler Dairesi Başkanlığınca yerine getirilmesi gerekmektedir.
Adı geçen Tüzük ve Bakanlığımızca yayımlanan ilgi genelge çerçevesinde, dernekler birimleri tarafından Dernekler Dairesi Başkanlığına gönderilecek teftiş raporları ile cevaplarının incelenmesi ve gerekli değerlendirmelerin yapılabilmesi amacıyla;
Cevaplar ve teftiş raporları birlikte gönderilecek, eleştiri ve önerilere verilen cevapların teftiş raporundaki konu başlıkları ve maddelerle aynı olmasına dikkat edilecek, tenkit ve öneri içeren maddeler “cevabı gerektirmez” veya “tavsiyeye uyulacaktır” gibi soyut ifadelerle cevaplanmayacak, yapılan veya yapılacak işlem ile ilgili ayrıntılı açıklama yazılacaktır.
Söz konusu raporların gönderilmemesi veya önceki teftiş raporları ile eleştirildiği halde gereğinin yerine getirilmemesi veya gereği yerine getirilmiş gibi gerçeğe aykırı cevap verilmesi halinde sorumlular hakkında işlem yapılacaktır.
Dernekler birimleri hakkında Mülkiye Müfettişleri tarafından düzenlenen teftiş raporları ile bu raporlara ilişkin cevapların herhangi bir uyarıya gerek kalmaksızın yapılacak teftiş tarihinden itibaren en geç iki ay içerisinde Dernekler Dairesi Başkanlığına gönderilmesini rica ederim.
Mustafa TEKMEN
Bakan a.
Müsteşar Yardımcısı V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Dernekler Dairesi Başkanlığı
Sayı : B050DDB0000007/1715
..../…/2007
Konu : Dernekler ve platformlarca
kullanılan adlar
GENELGE
2007/53
Bilindiği üzere, Dernekler Kanunu’nun 25 inci maddesi “Dernekler, amaçları ile ilgisi bulunan ve kanunlarla yasaklanmayan alanlarda, kendi aralarında veya vakıf, sendika ve benzeri sivil toplum kuruluşlarıyla ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere ve yetkili organlarının kararı ile plâtformlar oluşturabilirler.
Plâtformlar, kanunların dernekler için yasakladığı amaç ve faaliyet konuları doğrultusunda kurulamazlar ve faaliyet gösteremezler. Bu yasağa aykırı hareket edenler hakkında, bu Kanun ve ilgili kanunların cezaî hükümleri uygulanır.” hükmünü,
Dernekler Kanunu’nun 28 inci maddesi “Dernek adlarında; Türk, Türkiye, Milli, Cumhuriyet, Atatürk, Mustafa Kemal kelimeleri ile bunların baş ve sonlarına getirilen eklerle oluşturulan kelimeler İçişleri Bakanlığının izni ile kullanılabilir.” hükmünü,
Aynı Kanunun 29 uncu maddesi “Derneklerin, mevcut veya mahkeme kararıyla kapatılmış veya feshedilmiş bir siyasî partinin, bir sendikanın veya üst kuruluşun, bir derneğin veya üst kuruluşun adını, amblemini, rumuzunu, rozetini ve benzeri işaretleri ya da başka bir ülkeye ve daha önce kurulmuş Türk devletlerine ait bayrak, amblem ve flamaları kullanmaları yasaktır.” hükmünü,
Dernekler Yönetmeliği’nin 94 üncü maddesi “Dernekler, amaçları ile ilgisi bulunan ve kanunlarla yasaklanmayan alanlarda, diğer dernek, vakıf, sendika ve benzeri sivil toplum kuruluşlarıyla ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere platformlar oluşturabilirler. Platformların oluşturulabilmesi için derneklerin yetkili organlarınca alınacak kararlarda, derneği temsille görevlendirilecek kişi veya kişiler belirlenir.
Bir platformun faaliyete başlayabilmesi için, temsilciler tarafından bir mutabakat tutanağı düzenlenir. Bu tutanakta, platformun oluşturulma amacı, çalışmaların yürütüleceği yerleşim yeri ile yönetim grubu üyeleri ve koordinatörünün isimleri belirtilir.” hükmünü,
Amirdir.
Ancak, son zamanlarda bazı platformların Dernekler Kanununun 28 inci maddesinde belirtilen izne tabi kelimeleri isimlerinde kullandıkları gibi, aynı kanunun 29 uncu maddesindeki yasağa da uymadıkları, ayrıca bazı derneklerin, diğer dernek ve vakıfların isimlerine benzer isimleri kullandıkları görülmektedir.
Bu durum, kavram kargaşasına sebep olduğu gibi, hakkın suistimaline ve hukuki ihtilaflara zemin hazırlamaktadır. Ayrıca, söz konusu kelimelerin kullanılması, platformların amaç ve faaliyetlerinin “geçici” nitelikte olması gerekirken, sürekli ve belli konularda ülke genelini temsil ediyor gibi yanlış anlamalara da sebebiyet vermektedir.
Bu nedenle,
a) Dernekler Yönetmeliği’nin 53 üncü maddesinde belirtilen şartları haiz olan sivil toplum kuruluşlarının, Bakanlığımızdan izin alarak kullanabildikleri söz konusu izne tabi kelimelerin, tüzel kişiliği olmayan platformlarca kullanılmaması,
b) Dernekler Kanunu’nun 29 uncu maddesi kapsamındaki sivil toplum kuruluşlarının ve Türk Devletlerinin adları ile bunların adlarının baş ve sonuna ekler yaparak oluşturulan benzer adların, dernekler ve platformlar tarafından kullanılmaması,
Hususlarında gerekli hassasiyetin gösterilmesini ve gereğini rica ederim.
Osman GÜNEŞ
İçişleri Bakanı
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Dernekler Dairesi Başkanlığı
Sayı: B.050.DDB.0000074-010.06.01-1356
GENELGE
2007/42
Son günlerde Bakanlığımıza intikal eden bilgilerden, cami yaptırma ve yaşatma amacı ile kurulan derneklerin 5253 sayılı Dernekler Kanununda belirtilen esas ve usullere aykırı olarak il veya ilçe müftülükleri tarafından denetlendiği anlaşılmaktadır.
Yürürlükten kaldırılan 2908 sayılı Dernekler Kanununun 45 inci maddesinde; derneklerin, amaç ve faaliyetleriyle ilgili bulunan bakanlıklar tarafından ve ayrıca öğrenci derneklerinin ilgili yükseköğretim kurumunca, dini konulu derneklerin Diyanet İşleri Başkanlığınca, spor dernek ve kulüplerinin de Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce denetleneceği hüküm altına alınmıştır. Ancak, 23/11/2004 tarih ve 25649 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5253 sayılı Dernekler Kanununun 19 uncu maddesinde, dernekleri denetleme yetkisi yalnızca İçişleri Bakanı ile mülkî idare amirliklerine verilmiştir.
5253 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne verilen gençlik ve spor kulüplerini denetleme yetkisi ile Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu ve Başbakanlık Teftiş Kuruluna özel kanunlarla verilen yetkiler saklıdır. Kolluk kuvvetleri ise 5253 sayılı Kanunun 20 nci maddesinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde dernek ve eklerinde arama yapabilir ve buradaki eşyaya el koyabilir.
Derneklerin denetlenmesi konusunda mevzuata aykırı uygulamaların önlenmesi ve uygulamada birliğin sağlanması amacıyla;
Bakanlıklar ile diğer kurum ve kuruluşlara gelen ihbar ve şikâyetler ile denetim taleplerinin Bakanlığımıza veya o derneğin merkezinin bulunduğu yerin mülkî idare amirliklerine gönderilmesi,
Mülkî idare amirleri tarafından yaptırılan denetimlerde, dernekler konusunda bilgi ve deneyim sahibi ve yükseköğrenim mezunu olan dernekler birimi personelinin görevlendirilmesine dikkat edilmesi, denetimlerin yalnızca dernekler birimleri tarafından yapılması, dernekler birimlerinin yeterli personelinin bulunmaması veya çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren durumlarda, kolluk kuvveti mensupları hariç ilgili kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan kişilerin denetim komisyonuna dâhil edilmesi, denetim onaylarının bizzat mülkî idare amirinden yokluklarında ise vekillerinden alınması gerekmektedir.
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Abdülkadir AKSU
İçişleri Bakanı
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Dernekler Dairesi Başkanlığı
Sayı: B.050.DDB.0000074-010.06.01-
02/04/2007
Konu: Bulundurulması Yasak Oyun Alet ve Makinaları
GENELGE
2007/37...
İlgi : 07/08/2006 tarih ve B050DDB0000074/3465-2006/64 sayılı genelge.
Derneklerin yerleşim yerleri ve lokallerinde kumar oynatıldığının veya kumar oynatılması için yer veya imkân sağlandığının tespit edilmesi halinde, yapılması gereken adli ve idari işlemlere açıklık getirmek amacıyla hazırlanan ilgi genelgemiz, 81 il valiliğine ve ilgili birimlere gönderilmiştir.
Bakanlığımıza intikal eden bilgilerden; kolluk kuvvetlerinin denetimlerinden kaçmak için özellikle derneklerin yerleşim yerlerinde, kazanç kastı ile olmasa dahi oyun alet veya makinelerinin bulundurulduğu veya bu alet ve makinalar ile oyun oynatıldığı anlaşılmaktadır.
1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve Makinaları Hakkında Kanunun 1 inci maddesi gereğince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 228 inci maddesi kapsamı dışında kalsa bile derneklerin yerleşim yerleri, lokalleri ve her türlü eklentilerinde, her ne ad altında olursa olsun kazanç kastiyle oynanmasa dahi rulet, tilt, langırt ve benzeri baht ve talihe bağlı veya maharet isteyen, otomatik, yarı otomatik el veya ayakla kullanılan oyun alet veya makinaları ile benzerlerinin bulundurulması veya çalıştırılması yasaklanmış, aynı Kanunun 2 nci maddesinde de söz konusu fiilleri işleyenlerin bir yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve adli para cezası ile cezalandırılacakları, suçun tekerrürü halinde cezaların bir misli artırılacağı, ele geçirilen alet, makina ve bunların çalıştırılmasına yarayan tesisat ve paraların zapt ve müsadere edileceği, bu gibi oyun oynanan yerlerin bir daha açılmamak üzere kapatılacağı ve bu suçlardan mahkûm olanların cezalarının tecil edilmeyeceği belirtilmiştir.
Derneklerin yerleşim yerleri ve lokallerinde adı geçen Kanun hükümlerine aykırı hareket edilip edilmediğinin, Dernekler Kanununun 20 ve Dernekler Yönetmeliğinin 65 inci maddeleri göz önünde bulundurularak, hassasiyetle takip edilmesini ve gereğinin yapılmasını rica ederim.
Şahabettin HARPUT
Vali
Bakan a.
Müsteşar
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Dernekler Dairesi Başkanlığı
Sayı: B.050.DDB.00000072/
26/02/2007
Konu: Bilgi Edinme Talepleri.
GENELGE
2007 /33
4982 Sayılı “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu” 24.10.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlük tarihi olan 24.04.2004 tarihinde, Kanun’un 31 nci maddesi gereğince “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik” Resmi Gazete’de yayımlanarak 27.04.2004 tarihinde ve İçişleri Bakanlığınca Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanması ile İlgili Olarak Yürütülecek İşlemlere İlişkin Yönerge 18.01.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenleyen Bilgi Edinme Hakkı Kanununun;
1. ‘İstenecek bilgi veya belgenin niteliği’ başlıklı 7 nci maddesi, “Bilgi edinme başvurusu, başvurulan kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere ilişkin olmalıdır.
Kurum ve kuruluşlar, ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler.
İstenen bilgi veya belge, başvurulan kurum ve kuruluştan başka bir yerde bulunuyorsa, başvuru dilekçesi bu kurum ve kuruluşa gönderilir ve durum ilgiliye yazılı olarak bildirilir.” hükmünü,
2. ‘Özel hayatın gizliliği’ başlıklı 21 inci maddesi, “Kişinin izin verdiği hâller saklı kalmak üzere, özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması hâlinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, meslekî ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.
Kamu yararının gerektirdiği hâllerde, kişisel bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluşlar tarafından, ilgili kişiye en az yedi gün önceden haber verilerek yazılı rızası alınmak koşuluyla açıklanabilir.” hükmünü,
3. ‘Ticari sır’ başlıklı 23 üncü maddesi, “Kanunlarda ticarî sır olarak nitelenen bilgi veya belgeler ile, kurum ve kuruluşlar tarafından gerçek veya tüzel kişilerden gizli kalması kaydıyla sağlanan ticarî ve malî bilgiler, bu Kanun kapsamı dışındadır.” hükmünü,
4. ‘Kurum içi görüş, bilgi notu ve tavsiyeler’ başlıklı 26 ncı maddesi, “Kurum ve kuruluşların faaliyetlerini yürütmek üzere, elde ettikleri görüş, bilgi notu, teklif ve tavsiye niteliğindeki bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluş tarafından aksi kararlaştırılmadıkça bilgi edinme hakkı kapsamındadır.
Bilimsel, kültürel, istatistik, teknik, tıbbî, malî, hukukî ve benzeri uzmanlık alanlarında yasal olarak görüş verme yükümlülüğü bulunan kişi, birim ya da kurumların görüşleri, kurum ve kuruluşların alacakları kararlara esas teşkil etmesi kaydıyla bilgi edinme istemlerine açıktır.” hükmünü,
Amirdir.
Bu hükümler çerçevesinde; Bakanlığımız görev alanına ilişkin dernekler ve üst kuruluşları ile ilgili yapılan bilgi edinme taleplerinde;
1. Dernekler Dairesi Başkanlığı’nca yaptırılmış olan “e-dernekler yazılım programı” ile oluşturulmuş veri tabanında bulunan; Türkiye genelindeki derneklerin listesi, dernek kurucularının adları ve iletişim bilgileri (dernek başkanları hariç), derneklere ait mali bilgiler, derneklerin sahip olduğu gayrimenkullerle ilgili bilgilere ilişkin bilgi edinme taleplerinin Kanunun 7 nci maddesinin ikinci fıkrası, 21 inci ve 23 üncü maddeleri gereğince olumsuz cevaplandırılması,
2. İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Kuruluş, Görev, Çalışma ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin (i) bendinde yer alan, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu hükümleri gereğince Bakanlığımıza verilmesi zorunlu olan mal bildirimlerindeki bilgilere ilişkin bilgi edinme taleplerinin Kanunun 21 inci ve 23 üncü maddeleri gereğince olumsuz cevaplandırılması,
3. Dernekler birimlerinin faaliyetlerini yürütmek üzere; Valiliğinizce, Bakanlığımızın merkez veya bağlı kuruluşları, özel veya resmi diğer kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları ve gerçek kişilerden elde edilen görüş, bilgi notu, teklif ve tavsiye niteliğindeki bilgi ve belgelere ilişkin bilgi edinme taleplerinin Kanunun 26 ncı maddesi gereğince olumsuz cevaplandırılması,
4. Ticari veya kişisel menfaat sağlanması amacıyla kullanılmamak şartı ile ismi verilmiş olan bir derneğin faal olup olmadığı, belirli bir ilde ve/veya faaliyet alanında çalışan (çevre, eğitim, sağlık vb.) derneklerin ve başkanlarının adları ve iletişim bilgileri ile derneklerle ilgili istatistiksel bilgilere (faal-fesih dernek sayıları, illere ve/veya faaliyet alanlarına göre dernek sayıları vb.) ilişkin bilgi edinme taleplerinin olumlu cevaplandırılması,
Hususlarında gerekli dikkat ve özenin gösterilmesini ve uygulamanın bu esaslar çerçevesinde titizlikle yürütülmesini önemle rica ederim.
Abdülkadir AKSU
İçişleri Bakanı
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Sayı : B050DDB0000007/577
15/02/2007
Konu: Dış Yardımlara İlişkin Yardım Toplama İşlemleri
GENELGE
2007/27
Bilindiği üzere, yurt dışına yapılacak insani yardımların eşgüdümüne ilişkin Başbakanlığın 16.03.1999 tarih ve 1999/31 sayılı Genelgesi, yine Başbakanlığın bazı genelgelerin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin 05.01.2007 tarih ve 2007/1 sayılı genelgesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Yardım Toplama Kanunu kapsamında yurt dışına yapılacak yardımların ülkemizin milli menfaatleri doğrultusunda, amacına uygun harcanması, Türkiye’nin uluslararası ilişkileri açısından önem arz etmektedir.
Bu nedenle; Yardım Toplama Kanunu kapsamında yurt dışına yardımda bulunmak üzere yapılacak başvurularda, mülki idare amirlikleri tarafından yardım toplama izni verilirken İçişleri Bakanlığı’nın uygun görüşü alınacaktır. Bakanlığımızca gerek görülen hallerde, vereceği görüşe esas olmak üzere, Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından bilgi talep edilecektir.
Ayrıca, mülki idare amirlikleri yardımın amacına uygun harcanmasında gerekli dikkat ve özeni göstereceklerdir.
Bilgi ve gereği ile uygulamanın bu genelge doğrultusunda yerine getirilmesini ve herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesini önemle rica ederim.
Abdülkadir AKSU
İçişleri Bakanı
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Dernekler Dairesi Başkanlığı
Sayı: B050DDB0000007/4943
25/12/2006
(Gen.)-2006
Konu : Beyannameler
GENELGE
2006 / 90
Bilindiği üzere 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 19/1maddesi, “Dernekler, yılsonu itibarıyla faaliyetlerini, gelir ve gider işlemlerinin sonuçlarını düzenleyecekleri beyanname ile her yıl Nisan ayı sonuna kadar mülki idare amirliğine vermekle yükümlüdürler. Beyannamenin düzenlenmesine ilişkin esas ve usuller yönetmelikte düzenlenir.” hükmünü,
Dernekler Yönetmeliği’nin 84 üncü maddesi de, “Beyannameler valiliklerce incelenir. Gerekli görülen hallerde bu inceleme Bakanlıkça da yapılabilir. Beyannamelerde eksiklik veya yanlışlıklar görülmesi halinde, ek bilgi ve belgeler istenebilir ve bunlar tamamlattırılır. Beyannamelere ilişkin istenen ek bilgi ve belgelerin verilmemesi, eksik verilmesi veya verilen sürede tamamlanmaması hallerinde ilgili dernek denetime tabi tutulabilir.
Beyannamelerin incelenmesi esnasında konusu suç oluşturan hususların tespit edilmesi halinde, ilgili mülki idare amirliğince durum Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilir. Beyannameler ile ilgili olarak haklarında adli ve idari işlem yapılan dernekler, Bakanlığa bildirilir.” hükmünü,
Amirdir.
Bu doğrultuda, derneklerin, 2006 yılına ait beyannamelerini, 2007 yılı Nisan ayı sonuna kadar mülki idare amirliğine vermeleri gerekmektedir.
Bakanlığımız Dernekler Dairesi Başkanlığı’nın e-dernek kurumsal yazılım programına yapılan veri girişlerinin incelenmesi sonucunda, önceki yıllara ait birçok beyannamede yer alan bilgilerin kullanıcı adı ve şifresi bulunan dernek yetkilileri veya il dernekler müdürlükleri personeli tarafından sisteme eksik veya hatalı kaydedildiği anlaşılmıştır. Bu durumun, derneklere ilişkin yapılacak değerlendirmeler veya istatistiki veri hazırlama noktasında önemli sıkıntılara yol açacağı aşikardır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle kamu yararına çalışan dernekler ile bilânço esasına göre defter tutan derneklere öncelik verilmek suretiyle;
2007 yılında verilecek beyannamelerin, bir önceki yılda verilen beyannamelerle mukayese edilerek Dernekler Yönetmeliği’nin 84 üncü maddesinde belirtilen usule göre incelenmesi, beyannamelerde önemli tutarsızlık, hata veya konusu suç oluşturan hususların bulunduğunun anlaşılması halinde, ek bilgi ve belge istenmeksizin ilgili derneğin iş ve işlemlerinin 5253 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesi gereğince yerinde denetlenmesi,
Mevzuata aykırı hareket ettiği tespit edilen dernekler hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılması, sonucundan Bakanlığımıza bilgi verilmesi ve adı geçen sisteme yapılacak veri girişlerinde gerekli özen ve dikkatin gösterilmesi,
Hususlarının hassasiyetle takip edilerek gereğinin yapılmasını önemle rica ederim.
Mustafa TEKMEN
Bakan a.
Müsteşar Yardımcısı V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Dernekler Dairesi Başkanlığı
Sayı: B050DDB0000007/ 4157
09/10/2006
Konu: İzne tabi kelime
GENELGE
2006/78
Bilindiği üzere, Dernekler Kanunu’nun 28 inci maddesi uyarınca, dernek adlarında; Türk, Türkiye, Milli, Cumhuriyet, Atatürk, Mustafa Kemal kelimeleri ile bunların baş ve sonlarına getirilen eklerle oluşturulan kelimeler İçişleri Bakanlığının izni ile kullanılmaktadır.
Ayrıca, Dernekler Yönetmeliği’nin 53 üncü maddesi ile dernek adlarında yukarıda belirtilen kelimeleri kullanmak isteyen derneklerin en çok üyeye sahip olması esası getirilmiştir.
Bu kapsamda, izne tabi kelime kullanmak isteyen derneklerin başvurularında öncelikle üye kayıtları eski olanların kayıtlarının güncellenmesi derneklerden talep edilecek, bunu müteakiben aşağıdaki hususlarda denetim yapılacaktır.
-Türk Medeni Kanunu’nun 64 üncü maddesi gereğince yazılı olarak yapılan üyelik başvurularının, dernek yönetim kurulunca karara bağlanıp bağlanmadığı,
-Yine aynı madde uyarınca başvurusu kabul edilen üyenin kaydının üye kayıt defterine işlenip işlenmediği,
-Üye kayıt defterindeki kayıtlar ile yönetim kurulu kararları arasındaki mutabakatın sağlanıp sağlanmadığı.
Yukarıda belirtilen konuları içeren denetim raporunun Valiliğiniz görüşü ile birlikte Bakanlığımıza sunulması hususunda gereğini rica ederim.
Şahabettin HARPUT
Bakan a.
Vali
Müsteşar
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Dernekler Dairesi Başkanlığı
Sayı: B050DDB0000074/3465-1303
07/08/2006
Konu: Konusu Suç Teşkil Eden Dernek Faaliyetleri
GENELGE
2006/64...
Dernek kurma hakkına sınırlandırmalar ve derneklerin faaliyetlerine önemli kısıtlamalar getiren 2908 sayılı Dernekler Kanunu, AB müktesebatına uyum çerçevesinde hazırlanan 5253 sayılı Dernekler Kanunu ile yürürlükten kaldırılmıştır.
5253 sayılı Kanunda yapılan düzenlemeler ile kolluk kuvvetlerinin dernek ve eklentilerine girebilmesi, arama yapması ve buradaki eşyaya el koyması konusundaki şartlar ağırlaştırılmış ve Anayasada belirtilen konut dokunulmazlığı ilkesine paralellik sağlanmıştır.
Ancak, bu yasal değişikler sonucunda, bazı derneklerin lokallerinde ve yerleşim yerlerinde (ikametgâhlarında) kuruluş amaçlarına aykırı olarak kumar oynatıldığı, Bakanlığımıza intikal eden bilgilerden anlaşılmıştır.
Bazı derneklerin sivil toplum anlayışı dışında kullanılması; sosyal, kültürel ve siyasal alanda önemli görevler üstlenen ve demokrasinin gelişmesinde etkin rol oynayan derneklerin, kamuoyu nezdindeki itibarını olumsuz etkilemekte ve sivil toplum kuruluşlarına duyulan güvene zarar vermektedir.
Kumarın sosyal bakımdan ortaya koyduğu büyük tehlike ile AB Katılım Ortaklığı Belgesinde yer alan sivil toplum örgütlerinin geliştirilmesi konusundaki beklentiler dikkate alındığında, aşağıda belirtilen konularda açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
5253 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi gereğince, derneklerin tüzüklerinde gösterilen amaçları doğrultusunda faaliyet gösterip göstermedikleri, defterlerini ve kayıtlarını mevzuata uygun tutup tutmadıkları Bakanlığımız ve mülki idare amirliklerince denetlenmektedir. 31/03/2005 tarih ve 25772 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Dernekler Yönetmeliğinde derneklerin üyelerinin sosyal ihtiyaçlarını karşılamak üzere lokaller açılması ve işletilmesi konularında gerekli düzenlemeler yapılmış; lokal denetimlerinin dernekler birimleri ve kolluk kuvvetlerince birlikte yapılması öngörülmüştür. 5253 sayılı Kanunun 20 nci maddesi gereğince de kolluk kuvvetleri, kamu düzeninin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden birine bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararıyla, yine bu nedenlere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda mülkî idare amirinin yazılı emriyle derneklerin yerleşim yerleri ve eklentilerine girebilmektedir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 228 inci maddesinde kumar oynanması için yer veya başka surette imkân sağlanması suç olarak tanımlanmış ve bu suçun oluşması için aleniyet şartı aranmamıştır. Aynı maddede bu suçu işleyen kişilerin bir yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılacağı da hüküm altına alınmıştır.
5326 sayılı Kabahatler Kanununun 34 üncü maddesinde kumar oynanması kabahat olarak tanımlanmış, karşılığında idarî para cezası ve ayrıca, kumardan elde edilen kazancın mülkiyetinin kamuya geçirilmesi idarî yaptırım olarak öngörülmüştür. Bu hüküm gereğince, kumar dolayısıyla idarî para cezasına ve bu suretle elde edilen gelire elkonulmasına karar verme yetkisi sadece kolluğa ait bulunmakta, elkonulan gelirin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine ise mülkî amir karar verebilmektedir.
5253 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin (p) bendinde konusu suç teşkil eden fiillerin gerçekleştirilmesi fesih sebebi olarak sayılmış, ayrıca dernek başkanının hapis ve adli para cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu yasal düzenlemeler karşısında derneklerin yerleşim yerlerinde, lokallerinde veya her çeşit eklentilerinde kumar oynanması için yer veya başka surette imkân sağlanması suç olarak tanımlandığından, bu suçun işlendiğinin tespit edilmesi halinde 5237 sayılı Kanunun 228 inci ve 5253 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin (p) bendi uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir.
Sivil toplum kuruluşlarının odağında bulunan derneklere olan güvenin korunması amacıyla, kuruluş amaçları ve sivil toplum anlayışının dışında faaliyet gösteren bu derneklerin hassasiyetle takip edilerek gereğinin yapılmasını rica ederim.
Abdülkadir AKSU
İçişleri Bakanı